Bitkilerin Dili – Mistik İnançlar

MAYDANOZ “Parsley”
Maydanoz çiğnemek nefesin kokusunu düzeltir diye biliriz ama eskiden maydanoz ölümün ve felaketlerin simgesi bir bitkiydi. Bu bitkiyi yemek yaparken veya sevgilinizle beraberken kesmek çok kötü şans demekti. Maydanozun her türü mutfaklarda normalde vazgeçilmez bir aksesuardır, bir pencere kenarında nemli toprakta ve güneş altında kolayca yetişir. Maydanoz Eski Yunan’da ölümle birleştirilirdi; cenazelerde kullanılır, mezarların üzerine serpilirdi. Ama aynı zamanda da kahramanların veya galiplerin taçlarına hatta araba yarışçılarının atlarının üzerine konulurdu. Bebeklerin maydanoz tarlalarında bulunduklarına, evlenemeyen kızların maydanoz çiğnediklerine inanılırdı. Romalılar, mezarlarına şeytanları kovmak için maydanoz serperlerken, İngiltere’de maydanoz tohumları çocuklara cesaretli olmaları için yedirilirdi.

MELEKOTU “Angelica”
Melekotu, adını Orta Çağ’daki salgın hastalıklarda ortaya çıktığı varsayın melekden veya meleklerden almaktadır. İnanca göre bu melek insanları kötü ruhlardan ve cadılardan almaktadır,bu nedenle de Melekotu’na aynı zamanda da “Kutsal Ruh’un Kökü” adı da verilmiştir. Melekotu iki yılda yaz ortalarında gelişir, parlak yeşil yaprakları, beyaz çiçekleri vardır. Günümüzde kek ve veya tatlı süslemelerinde kullanılmaktadır. Sapları kaynatıldığında mide ekşimelerine iyi gelir, tatlı olan yaprakları ise meyvelerin arasına serpilirse çürümeyi geciktirir.

MENEKŞE “Violet”
Hastalık çiçeği, salgın hastalıkların habercisidir. Boyunlara asılırsa alkolizme iyi geldiği ama kokusunun pireleri çektiği söylenir. Menekşe sonbahar aylarında açar, küçük koyu yeşil yaprakları, çok güzel mor çiçekleri vardır, gölgeyi ve nemli toprağı sever.

MERCANKÖŞK “Marjoram”
Kurutulduğunda veya ekiliken koklandığında çiftçilere iyi şans getirdiğine inanılır. Eğer yaban kekiği ile karıştırılıp, çiftliklerde sütlerin yanına konursa sütün yıldırımlı gecelerde ekşimeyeceği düşünülür. Tatlı kokulu ince yeşil yaprakları ve pembe çiçekleri vardır.

İlgili içerikler

MİNE ÇİÇEĞİ “Vervain”
Geleneksel olarak sellere karşı bir önlem olarak bilinir; Hıristiyan inançlarına göre İsa çarmıha geriliyken adı geçer çünkü Romalı askerler savaşlarda koruyucu olarak kullanıyorlardı. Soluk lila çiçekleri vardır. Mine çiçeğinin büyüsel güçleri ve afrodizyak olduğu kabul edilirdi. Ayinlerde ve büyük operasyonlarında kullanılıyordu.

NANE “Mint”
Arı sokmalarına karşı her çağda kullanıldı. Eski Yunanlılar, vücutlarına ama daha da garibi silahlarına parfüm olarak sürerlerdi. Çelenklere leylaklarla beraber nane yaprakları konur, yemek masaları yemekten önce nane yaprakları ile ovulurdu. Nane tüm mide rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.

NERGİS/FULYA/ZERRİN “Daffodil”
Aslı bir ev bir tane negis konmamalıdır çünkü iyi şans getirmez. Demet nergizler mutluluğun simgesidir, Galler’de baharın ilk açan nergisinin eve gelecek 12 ay içinde daha çok altın ve gümüş getireceğine inanılırdı,

ÖKSEOTU “Mistletoe”
Yüzyıllar boyunca ilaç olarak kullanıldı, şifa verici olarak biliniyordu. Asalak bir bitkidir. Eskiden bu bitkinin ölümü yani kuruması halinde sahibinin de öleceğine inanılırdı. Eğer bir meşe ağacının altında yetişirse, Orta Çağ Galya büyücüleri için (Druidler) çok önemli bir işaretti, o meşe ağacına büyük saygı gösterilirdi. Druid, ökseotunun meyvelerini gözlemler ve eğer ağacın üzerinde bulursa, bunun meşe ağacının ruhunun menisi veya spermi olduğu kabul edilirdi. Bu etki veya inancın anlamı, yapılacak olan büyü ya da büyülerde iyi sonuç alınacak demekti. Ökseotu yeni ayın altıncı gününde altın bir orakla, tören yapılarak kesilirdi ve halka dağıtılırdı, böylece tüm yöre kötülüklerden ve yıldırımlardan korunacaktı. Şimdilerde de Noel’de bir ökseotunun altında öpüşmek bu eski pagan inancının kalıntısıdır. Bu bitkinin filizleri aynı zamanda da konukseverliğin simgesi olarak da kabul edilir.

PAPATYA “Daisy”
Genelde yaz şenliklerinin çiçeğidir. Yılın ilk papatyaları şans getirirler, genç erkek çocuklar bu ayda demet demet papatyalar tutarak çabuk büyümeyi beklerler. Genç hayvanlar papatya yerlerse zarar görebilirler. Genç kızlar papatya toplayarak, yapraklarını kopararak sayarlar, böylece sevilip sevilmediklerini öğrenirler ve gözlerinin önüne bir demet papatya koyarak sayarlar, gözlerini örten papatya sayısı kaç yıl sonra evleneceklerini belirler.

PAPAVER (TÜM GELİNCİKGİLLER) “Poppy”
Hastalık alameti olarak kabul edilir. İlginçtir, bu bitkinin eve getirilmesiyle insanların hastalıkları farketmedikleri, körleştiklerine inanılıyordu. Belki de papaverde bulunan narkotik etki buna neden oluyordu. Papaver II. Dünya Savaşı sırasında anı bitkisi olarak sembolize edildi, genç askerlerin ölümleri için anma günlerinde kullanıldı.

PIRASA “Leek”
Galler’de pırasanın savaşta cesaret ve güç vereceğine, yaraları tedavi ettiğine inanılırdı.

PORTAKAL “Orange”
Tüm aşk ilişkilerinde en iyi şans bitkisi. Portakal çiçeği mutlu bir evliliğin simgesidir ve geleneksel olarak portakal verimliliği ifade eder.

REZENE “Fennel”
Bronz yeşili rengindeki tüylü yaprakları olan bu güçlü uzun ömürlü bitki, inançlara göre cesaretin, güçlülüğün ve uzun ömrün simgesidir. Yılanların favori yiyeceğidir, kolay deri değiştirmelerine katkıda bulunur, atlara öksürük için verilir. Orta Çağlar’da yaz gecelerinde ev kapılarına kötü ruhları kovmak için asılırdı. Mutfaklarda çok önemli bir yeri olan bu bitki, balık ve sebze yemeklerinde önemlidir, göz hastalıklarına iyi geldiği ve keskin görüş sağladığı kabul edilir. Yaprakları ve tohumları kaynatılarak yorgun gözleri dinlendirmek için kullanılır.

SARI KANTARON “St. John’s Wort”
Bu bitkinin toplandıktan sonra hareket ettiğine inanılırdı. Demetler halinde evlerin kapılarına korunmak amacıyla asılırdı. Paganistik çağlarda, altın renkli çiçekleri nedeniyle Güneş Tanrı’nın simgesiydi; Hıristiyanlıkta, bu özelliği nedeniyle Vaftizci Peygamber Yahya’ya “St. John” adanmıştır.

SARI PAPATYA (Öküzgözü) “Chamomile”
Mide bozukluklarına, hazımsızlığa ve hatta unutkanlığa yararlıdır. Eski Mısır’da Sarı Papatya tanrılara adanmıştı, tıbbi yararın ve şifanın simgesiydi. Bitkinin yağı, günümüzde saçların parlak görünmesi için kullanılır. Soluk yeşil yaprakları, küçük sarı ve beyaz çiçekleri vardır.

SARIMSAK “Garlic”
Tüm kötü güçleri, ruhları ve kötü şansı evlerden kovma bitkisi; bu nedenle hala pencerelere ve kapılara sarımsak demetleri asılır. Fransa’da bugün dahi korunmak amcıyla yaz ayları başında sarımsak kavrulur. Uzak Doğu’da, sarımsağın kayıp ruhları geri getirdiğine inanılır ve tüm dinsel ayinlerde kullanılır. Sarımsak etkin bir afrodizyaktır, 17. Yüzyıl’daki salgınlardan beri enfeksiyonlara karşı antiseptik olarak sarımsak suyu kullanılmaktadır ve I. Dünya Savaşı’nda Fransız ordusunda yaraların temizlenmesinde özellikle kullanılmıştı. Sarımsak, pırasa ve soğanla aynı ailedendir.

Önceki sayfa 1 2 3 4 5Sonraki sayfa

rerkan

Kendi işinde kendi gücünde kendi keyfinde biri.

İlgili içerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu