Bitkilerin Dili – Mistik İnançlar

SOĞAN “Onion”
Odaya soğan asmak inanca göre felaketleri uzaklaştırırdı ama bugün modern bilim soğanın kesilip açıp bırakılması halinde mikropları çektiğini kabu ediyor. Eskiden yastığın altına konan bir soğan sayesinde sevgilinin rüyada görüldüğüne, ayrılmış çiftleri barıştırdığına ve yuvaya mutluluk getirdiğine inanılırdı. Soğan filizi güçlü bir aşkın simgesiydi, hasta organların üzerine soğan konur veya bağlanırdı.

DÜĞÜN ÇİÇEĞİ “Buttercup”
Geleneklere göre çenesinin altında düğün çiçeği tutan çocuğun, gelecekte yıldızı parlayacaktır. Düğün çiçeği aynı zamanda da tereyağ sevmeyen çocukların yanına konurdu.

EŞEK MARULU “Sow Thistle”
Büyülere karşı güçlü bir koruyucudur, yakaya takılırsa dayanıklılık verir ve yorgunluğu engeller. Suda kaynatılırsa, göz banyosu yapılabilir.

FASULYE “Bean”
Özellikle Uzak Doğu’da uzak geçmişte, birçok ülkede şeytanların kızgınlığını yatıştırmak için yerlere fasulye serpilirdi, aynı inanç ölüm ve ölülerin ruhları için de geçerliydi. Eski İngiltere’de eğer bir avuç fasulye, yeşil yerine beyazlaşırsa ölümle bağlantı kurulurdu. Güneydoğu Asya’da ise, böbrek biçimli fasulyelerin iyi bir ürün için kesinlikle 3 Mayıs tarihinde toplanmasına özen gösterilmektedir.

FESLEĞEN “Basil”
2000 yıldan beri kullanılmaktadır. Fesleğen aşkın simgesidir. Geçmişte genç kızlar, pencerelerinin dışına fesleğen yaprakları koyduklarında, bir talip aradıklarını duyurmuş olurlardı. İngiltere’de Tudor’lar döneminde, çiftçilerin eşleri evlerine gelen ziyaretçilerine küçük kaplar içinde fesleğen hediye ederlerdi. Aynı şeyi bir kadını seven erkek, aşkını ilan etmek için yapardı. Fesleğenin büyük yeşil yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri vardır; başağrılarında derin derin koklanması önerilirmektedir.

FRENK MAYDANOZU “Chervil”
Kutsal Salı gününde ve Paskalya’dan önceki 40 günlük “Büyük Perhiz” döneminde yeni yaşamın ve yeniden doğmanın simgesi olduğuna inanılırdı. Kanın ve derinin temizlenmesinde etkindir. Soluk yeşil yaprakları, küçük beyaz çiçekleri vardır.

GÜL “Rose”
Çok çeşitli inançların konusu olan gülün yaprakları, yere rasgele dökülürse iyiye işaret değildir, eğer yerdeki yapraklar toplanmazsa bir ölüm olacak demektir. Eğer sonbaharda güller açarsa gelecek yıl şanssız olunacaktır, yanısıra gülün tüm kötü ruhları kovduğuna inanılıyordu. Gül elbette ki, aşkın simgesidir ve kehanette de kullanılıyordu. Güllerin beyaz kağıtlara sarılması eski bir gelenektir, bu buketler yılbaşına kadar saklanır, bozulmayan gülleri bekar genç kızlar yakalarına iliştirirlerdi, beğenen erkek hayranlığını belirtirse kızın gelecekteki kocası olacaktı.

HANIMELİ “Honeysuckle”
Yakın bir zamanda gerçekleşecek olan bir evliliğin simgesidir, bir başka inanca göre bir dişinin yatak odasına konacak olan olan hanımelleri erotik rüyalar gördürecektir.

HATMİ ÇİÇEĞİ “Marshmallow”
Genelde bir karışım bitkisidir; yüksek ateşe karşı yararlıdır. Kilise tarafından önerilmiştir. Özsuyu, ellerdeki lekelere iyi gelir.

HAVUÇ “Carrot”
Havuçun görmeyi keskinleştirdiğine, göz sağlığına iyi geldiğine her çağda hep inanılmıştır. Örneğin II. Dünya Savaşı’nda İngiliz pilotlarına özel havuç dieti uygulandı ama günümüzde bu inancın yanlış olduğu anlaşılmıştır. Haşlanmış olarak bol miktarda yenen havuç astıma ve özellikle de bronşlara iyi geldiği belirlenmiştir, ayrıca afrodizyak olarak da bilinir.

HER TÜR YAPRAK “Leaf”
Meşe ve dişbudak yaprakları yaz havasının işaretidir. Eğer iyi bir yağmur isteniyorsa, dişbudak, az yağmur isteniyorsa meşe yapraklarına bakılır. Yapraklar hışırdıyorsa ve ters dönmüşlerse yağmur gelecektir. Sonbahardan önce bu yaprakların çok fazla dökülmesi iyi değildir, evin şansı da kuruyabilir. Düşen herhangi bir ağaç yaprağını havada yakalamak, o kış soğukalgınlığına yakalanmama demektir.

HERCAİ MENEKŞE “Pansie”
Eğer yağmur yağarken menekşe toplanırsa, yağmur iki kat artmış olarak geri dönecektir.

HİNDİBA “Chicory”
Eskiden bu bitkinin insanı görünmez yaptığı ve kilitli sandıkları açtığı sanılırdı. Ama Hindiba’nınbu gücü sadece kutsal St. James Günü’nde (25 Temmuz) geçerliydi. Eğer bitkinin yaprakları altın bir bıçak ile kesilirse, kilitler açılabilir, engeller kalkabilirdi ama bu iş yapılırken konuşmamak şarttı aksi halde ani ölüm gelebilirdi. İlk Amerika göçmenleri ve petrol arayıcıları iyi şans için yanlarında bir parça hindiba taşırlardı.

Önceki sayfa 1 2 3 4 5Sonraki sayfa

rerkan

Kendi işinde kendi gücünde kendi keyfinde biri.

İlgili içerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu