SAĞLIK SÜNNETLERDE

Birçoğumuz az çok peygamberimizin sünnetlerinin neler olduğunu biliyoruz. Sünnetler yapılması zorunlu olmamakla beraber yapıldığında sevap kazandırır bizlere. Aslında sünnetler tamamen bizim sağlığımız için varlar. Çünkü sünnetler sadece Sevap kazandırmaz bizlere ve bir tek peygamberimizin sünnetlerini yerine getirmiş olmayız. Aynı zamanda sağlığımızı düşünmüş oluruz. Peygamberimizin sünnetlerinde dinin gerekleri değil, sağlığımız var.

Mesela suyu oturarak için derler hep bize sünnettir diye ve hatta 3 yudumda içmemiz söylenir. Bazı insanlarımız geçmişte günümüze gelen yanlış bilinen hükümler olduğunu düşünür böyle şeylerin. Ama artık günümüzde tıpta kanıtlanmış gerçekler bunlar. Suyu oturarak içmemiz, suyun direk onikiparmak bağırsağına gitmesini engeller ve önce mideye gider. Midedeki asitler sayesinde su tüm mikroplardan arındırılmış olur. Suyu oturarak içmekle birlikte, 3 yudumda içersek suyun tüm faydalarından yararlanmış oluruz. Aksi takdirde su direk olarak onikiparmak bağırsağına gider ve biz hiçbir faydasını göremeyiz.

Bir tek hayat bulduğumuz su değil..

Yemek yerken de dikkat etmemiz gereken hususlar var.
Hepimiz sanki yangından mal kaçırır gibi yemek yiyoruz. Sindirmeden hızlı yemek yediğimiz için beyne doyduğumuza dair sinyaller gitmiyor. Oysa sindirerek yediğimizde beyin doyduğunu algılıyor ve daha fazlasını engelliyor. Buradan anlamamız gereken hızlı yemek yememiz, mide hastalıklarından, şekere kadar bir çok sağlık sorunu getiriyor beraberinde. Oysa peygamberimizin sünnetlerine biraz olsun riayet etsek hiçbir sağlık problemimiz kalmayacak. İyice acıkmadan yemek yememeli ve gözümüz doyana kadar karnımızı doyurmamalıyız.

Günümüz koşullarında, koşturmaca ve bir yerlere yetişme telaşı yüzünden yemekleri sindiremiyoruz. Peygamberimiz ne de güzel demiş aslında; karnınızın üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de teneffüs etmeye ayırın.” diye.

Sünnet ve hadisleri bir kenara bırakalım. “Acele işe şeytan karışır” atasözünde bile aslında hiçbir işi telaşla ve aceleyle yapmamız söylenmektedir. Çünkü acele yapılan işte ne hayır olur, ne de acele yenen yemekte sağlık.

Aslında sağlığa faydalı sünnetler saymakla bitmez. Çünkü peygamberimiz bizleri en iyi şekilde düşünmüştür ve bizim için en iyi ve en faydalı olanı istemiştir.

Başka bir örnek verecek olursak bunlardan biride Tuz!
Evet evet yanlış okumadınız gündemden sağlığa olan zararlarıyla düşmeyen Tuzdan bahsediyorum. Hani devletin kullanımında azaltmaya gittiği tehlikeli beyazlardan biri.

Aslında yanlış bilinenlerden biri de bu. Belki aşırı tüketimi tansiyon hastaları için zarar teşkil etmektedir. Ama bir tek tuz için geçerli değil ki bu. Ne için olursa olsun, hangi besini yersek yiyelim, kararında kullanmadığımız sürece sağlığımızdan olmaya mahkumuz biz. Bunu bir tek Tuza yüklemek yanlış olur. Adı çıkmış dokuza, inmez sekize dedikleri bu olsa gerek.

Yemeğe tuz ile başlamanın yetmiş derde deva olduğuna dair Hadis duydunuz mu hiç? Duymadık dediğinizi duyar gibiyim. Duymazsınız, Çünkü tüm medya kanallarında sadece zararından bahsediliyor. Oysa yemeğe tuzla başlarsanız midenizi sindirime hazırlamış olursunuz.

Bitmedi!
Yemek yemeden önce ağzınızdaki tüm mikropları tuzdaki sodyum sayesinde öldürmüş olursunuz ve bu mikropların vücuda girmesini engellerseniz.

Peygamberimizin Sünnetlerindeki şifalar saymakla bitmez. Aslında bu sünnetleri bilmek de pek önemli değil. Önemli olan uygulamak.

Anlatması bizden, uygulaması sizden.

Unutmayın SAĞLIK SÜNNETLERDE…