Ünlülülerin Karizma Cevapları
Sokrat’a sorulan soru ve cevabı:
Talebelerden biri Sokrat’a sormuş:
-Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun?
-Evlat, demiş Sokrat. Bileytaşı keskin değildir amma, en sert demiri bile keskin eder…
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken…
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasi’nin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
-Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.
Fatih Sultan Mehmet’e sorulan soru ve cevabı
Fatihe sorarlar:
-İstanbul’u niçin fethettin?
Cevap verir:
-Önce o benim gönlümü fethettiği için!
Lokman Hekim’e sorulan soru ve cevabı
Lokman Hekime:
-Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
-Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
Profesör – Öğrenci diyaloğu…
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş;
Aralarında geçen diyalog şu şekildedir…
Profesör kaşlarını çatarak: ” Öküzler ve kuşlar ayni masada oturamaz!”
Öğrenci: “O zaman ben uçuyorum”
Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavının başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış. Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Profesör öğrenciye: Sana son bir soru daha soracağım, demiş.
Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et; birinde akil var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci: “Para olan çuvalı seçerdim”
Profesör : “Ben akıl olan çuvalı seçerdim”
Öğrenci: “Normal! Kimde ne eksikse onu seçer.”
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine “Öküz” yazmış. Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış: “Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz”- demiş.