Ruh Hali Vücudu Nasıl Etkiliyor ?

Her zaman çok anlaşılır olmasa da zihin ve beden arasında güçlü bir bağ var.
Amerika´da yapılan araştırmalara göre stres altındaki kadınların kolesterolü diğerlerine göre daha yüksek. Neşeli olduğumuz zamanlardaysa bedenimiz de buna aynı şekilde tepki veriyor. Ayrıca endişe anlarında kalbimiz sıkışıyor, midemize kramplar giriyor ve kaslarımız geriliyor.

İngiliz refleksoloji derneği üyesi Simon Duncan, “Hastalıklarımızın yüzde 75´i stresle bağlantılıdır ve/veya onun tarafından tetiklenir. Kızgınlık gibi negatif duygularımızı organizmamızı bozacak şekilde vücudumuzun çeşitli noktalarında yoğunlaştırma eğilimindeyizdir” diye uyarıyor. Neyse ki duyguları kontrol etmek ve negatif hisleri pozitif düşüncelere dönüştürmek elimizde. Yalnızca bizi neyin sakinleştireceğini bilmemiz ve içimizi kaplayan gri bulutların yerine pırıl pırıl güneş ışığını almamız yeterli. Çok da zor sayılmaz değil mi?

Sorun: Panik
Çözüm: Performans

İşteki bir sunum sırasında terden sırılsıklam oluyorsunuz. Ya da bir davete geldiğinizde hiç kimseyi tanımadığınızı fark ediyorsunuz. Altı aydır tüm duygularınızı altüst etmiş olan erkek arkadaşınız ilişkinizi bitirmek istiyor. Hangisi daha kötü? Bu tip durumlarda kendi kapasitenizin farkında olsanız da sinir hücrelerinize söz geçiremiyorsunuz.

Vücudun tepkisi: Kaygı, bedeni korumacı bir duruma sokar, beyin ise kortizol ve adrenalin gibi stres hormonları salgılamaya başlar. Kortizol salgılanmasındaki artış kan basıncını yükseltir, baş ve kas ağrılarına sebep olur. Organizma ise midedeki yağı tutar ve bu da kalp sorunlarına yol açabilir.

İlgili içerikler

İlacı: İyi haber; stres hormonlarından faydalanabiliyor olmamız. “Adrenalin, konsantrasyonu artırır ve paniğe dönüşmeyen kaygı bir konuşma sırasında başarılı olmanızı sağlar” diyor ruh sağlığı üzerine kitap yazmış olan Alison Waines. Şu rahatlama tekniğini deneyebilirsiniz: Kaygılanmaya başladığınız sırada baş parmağınızla el ayanıza masaj yapın ve derin nefes alın. “Bu egzersiz korku ve kaygıya neden olan ana sinir ağı üzerinde etkilidir” diye açıklıyor Duncan. Bu egzersizi birkaç dakika uygulamak enerjiyi yönlendirir ve stresi azaltır. Adrenalin sayesinde duyularımız hassaslaşır ve daha sosyal hale geliriz. “Adrenalin yükseldiğinde kendimizi enerjik ve güçlü hissederiz. Bu, neşe ve sevinç hormonudur” diye ekliyor Waines.

Sorun: Kıskançlık
Çözüm: Motivasyon

En yakın arkadaşınız terfi etti ve bir ay içinde, gülümsemesiyle her kadının kalbini metrelerce uzaktan çalabilecek o adamla evleniyor. Şehrin merkezindeki o rüya gibi evde çok az bir kira karşılığında oturuyor ve 36 beden bir eteğe hiç zorlanmadan giriveriyor. Bu kadın resmen hayallerinizi çalıyor!

Vücudun tepkisi: Bu tip durumlar derin hislerimizi ve kişisel isteklerimizi etkilemenin yanı sıra doktorlara göre midemize ve sindirim sistemimize de ciddi hasarlar veriyor. Cosmo´ya göreyse tıpkı üzerine kötü hislerimizi astığımız çamaşır ipleri gibi düşünebileceğimiz kırışıklıklarımızı derinleştiriyor.

İlacı: “Kıskançlığın olumlu yanı, istediğimizi elde edebilmek için bize cesaret vermesidir. Kıskaçlığın yerini motivasyona bırakması için bizi neyin sinirlendirdiğini bulmamız yeterli. Ardından da arzuladığımız şeye nasıl ulaşacağımıza dair yollar aramalıyız” diyor Waines. Neden Merve´nin işi sizinkinden daha iyi? Çünkü siz fotokopi makinesinden habersizken o CV´sini düzenliyordu ve iki ay boyunca karşısına çıkan tüm iş ilanlarıyla ilgilendi. Elbette bu, neden sizin değil de bir arkadaşınızın muhteşem bir erkekle beraber olduğunu açıklamıyor. Ama belki de siz bir türlü vazgeçemediğiniz televizyon dizilerini seyrederken o dışarıda yeni insanlarla tanışıyordu.

Sorun: Kızgınlık
Çözüm: Harekete Geçmek

Ayağınızı vuran ayakkabınıza kızdığınızda bile ağzınızdan bir sürü kötü laf dökülüveriyor. Elbette bu, can sıkıcı bir durum ama en ufak olayda bile dişleriniz gıcırdamaya başlıyorsa dikkat!

Vücudun tepkisi: Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çok hassas kişilerin kalp krizine yakalanma oranı, sakin olanlara göre yüzde 2,7 daha fazla. Her olaydan kolayca etkilenen bir yapıya sahip olanlar, en ufak olayda bile boğazlarına bir şey tıkanmış gibi hissetmeye başlar. Bunun sonucunda da harap olmuş sinirlerle, her an kavga etmeye hazır hale gelirler.

İlacı: “Sinir, canımızı sıkan ve değişmesini istediğimiz konular hakkında bizi uyarır. Burada önemli olan kendinize daha fazla sorun çıkarmadan kızgınlığınızla başa çıkabilmeniz” diye açıklıyor sinir tedavi uzmanı Mike Fisher. Ayrıca ani tepkiler vermek, sonrasında pişman olacağınız sözler sarf etmenize veya hareketlerde bulunmanıza neden olabilir. Bunu önlemek için tepkinizi ortaya koymadan önce kendinize biraz zaman tanıyıp sakinleşmeniz daha faydalı olacaktır. Eğer rahatsızlığınız devam ediyorsa mantıklı bir tepkiyle bunu dile getirmeniz daha doğru olur. İş yerinde üstünüz olan kişiye bağırarak tepki vermek yerine ondan bir randevu isteyin ve sizi kızdıran konuyu sakince tartışın.

Sorun: Dengesizlik
Çözüm: Yaratıcılık

Kahkahalarla gülerken aniden gözyaşları içinde mi kalıyorsunuz? İyimser ve kötümser hava birbirini kovalıyor ya da yemeğin ortasında canınız tatlı mı çekiyor? Sürekli dengesiz davranışlarda bulunuyor olmak sizi yoruyor mu? İnanın bu durum en az sizin kadar kendini tetikte hisseden erkek arkadaşınızın da canını sıkıyor.

Vücudun tepkisi: Herkes zaman zaman dengesizlikler yaşar. Ancak bu ruh haliniz yataktan çıkmanızı engelliyor ya da kulüplerde sabahlara kadar içki içmenizi beraberinde getiriyorsa yaşam kalitenizi etkiliyor demektir.

İlacı: İç kapanıklıklarını sanata döken pek çok isim gibi siz de ruh halinizdeki gelgitleri yaratıcılığa kanalize edebilirsiniz. Klasikler arasına girecek bir kitap yazamasanız bile içinizde yaşadığınız dengesizlikleri sağlığınızı etkilemeyecek şekilde kullanabilirsiniz. Waines, her duygunuza uygun bir renk vermekle işe başlamanızı öneriyor: “Örneğin, sarı heyecanı, pembe sakinliği, maviyse modunuzun düşük olduğu anları ifade edebilir. Ardından bu üç renge uygun bir aktivite listesi hazırlayın.” Yeni bir spora başlamak, morali bozuk olan arkadaşınıza destek olmak; ancak enerjinizin yüksek olduğu zamanlarda yapabilecekleriniz. Bir sergi gezmek ya da arkadaşlarınızla bir öğle yemeği yemekse nispeten az enerjiye ihtiyaç duyacağınız anlarda yapabileceğiniz aktiviteler. Moralinizin bozuk olduğunu hissettiğiniz zamanlardaysa bir komedi filmi izlemeyi ya da yogaya başlamayı tercih edebilirsiniz. İşte bu kadar basit.

Sorun: Suçluluk Duygusu
Çözüm: İletişim Kurmak

İstediklerimiz yerine yapmak zorunda olduklarımızı yerine getirme eğilimindeyizdir. Neden mi? Elbette bencil olmamaya ve mümkün olduğunca iyi bir birey olmaya çalıştığımız için! Bu yüzden evinizde rahat edemeyen annenizden ya da yanlışlıkla çarptığınız lambadan bile özür diler durursunuz. Ya da arkadaşınız sizin organize ettiğiniz bir akşam yemeğinde ağlamaya başlarsa kendinizi bundan sorumlu hissedersiniz.

Vücudun tepkisi: Amerika´da yapılan araştırmalar, mükemmeliyet arayışıyla kronik baş ve mide ağrıları arasındaki direkt ilişkiyi ortaya koyuyor. Buna bağlı olarak suçluluk duygusuyla kendini yiyip bitiren kimselerin bulimiya türü hastalıklara yakalanma riskleri daha fazla oluyor.

İlacı: Waines, suçluluk duygusunun insanlardan ve dış dünyadan uzaklaşmaya yol açabileceği konusunda uyarıyor. Örneğin bir arkadaşınızı üzmüş olmanız sonucunda ortaya çıkan suçluluk duygusu, defansif bir tavırla o kişiyle bir daha görüşmemeye varabiliyor. Bu durumda objektif gerçeklerden çok duygularımızla hareket etmiş oluyoruz. Bir daha kendinizi güçsüz hissettiğinizde yaptığınız hatayı düşünüp durmak yerine davranışınızın sebep olduğu durumu gözden geçirin. Eğer bir arkadaşınızı incittiğinizi düşünüyorsanız ona ne hissettiğini sorun. Eğer durum düşündüğünüz gibiyse çözüm basit: Özür dilemek ve ilişkinize kaldığı yerden devam etmek. Bu süreçte de daha az hassas olup durumun farkında olan tek kişinin siz olduğunuz fikrinden kurtulmalısınız.

TiTaNiC

İnternet ortamında hobi amaçlı yayınladığı içeriklerle kullanıcılara doğru bilgilere ulaştırmayı ve eğlendirmeyi hedeflemektedir...

İlgili içerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu