Yapay Zeka ve Gelecekte Yaşam

Yapay zeka yakın zamana kadar sadece kavramsal düzeyde görülürken şimdilerde hayatın birçok alanında insan yaşamında gittikçe artan düzeyde etkisini arttırarak yoluna devam ediyor. Yapay zekanın hayatımızı kolaylaştırdığı ve bu teknolojik ilerleme sayesinde bir daha geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimiz doğru.

Yapay zeka, hayatımızı kolaylaştıracak bir gelişme mi yoksa insanlığın sonunu mu getirecek? Teknoloji dünyasının en güncel konularından biri olan yapay zekanın geleceğini sorgulamaya ne dersiniz?

Son zamanların en çok konuşulan konularından biri yapay zeka. Yapay zekanın yükselişini ve yaygınlaşmasını olumlu açıdan değerlendirenler de var, olumsuz açıdan değerlendirenler de… Yakın dönemde yapay  zeka üzerindeki yoğun çalışmalar sonucu basit yapay zekâ algoritmaları bile kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, ne istediğimizi ve neden istediğimizi bizden daha iyi anlayabilecek düzeye ulaştı. İnsanlığın önünde fırsatlarla dolu (insanlığın kendine düşman üretmesi şeklinde bir görüşte var) bir dünya açılıyor.

Çoğu çığır akıcı teknolojik gelişmeden bahsederken de dediğimiz gibi aslında yapay zeka da çoktan hayatımıza girdi. Kullandığımız telefonlardaki kişisel asistanlarda, arama motorlarında, nesnelerin interneti konsepti ile geliştirilen cihazlarda, sürücüsüz araçlarda ve seri üretimde kullanılan çoğu robotta yapay zeka kullanılıyor. Bunlar, tabii ki insan zekasıyla yarışacak düzeyde olan yapay zeka örnekleri değil fakat hayatımızı kolaylaştırdıkları kesin bir gerçek diyebiliriz.

Eğer durum böyle giderse bugün internet olmadan yaşamayı hayal etmemiz zor olduğu gibi, bundan belki de on yıl sonra yapay zekâ sistemleri olmadan eksik hissedeceğiz. Ancak yıllar boyunca Hollywood filmlerine konu olan ve bilim kurgu kitaplarını süsleyen bu gelişmenin getirdiği tüm sonuçlar ne yazık ki olumlu değil.

Yapay Zeka Nedir?

Yapay zeka, insanlarda zeka ile ilgili zihinsel fonksiyonları bilgisayar modelleri yardımıyla inceleyip formül haline getirmeyi ve bunları yapay sistemlere uygulamayı amaçlayan araştırma alanıdır.

Bilgisayar veya internete bağlı cihazların kendi başına düşünebilme, karar verebilme gibi yeteneklere sahip olmasını yapay zeka olarak adlandırabiliriz. Aslında tam gelişmiş yapay zeka, yapay öğrenme teknolojisi ile öğrendiklerini kullanabilmesini, yeni fikirler ortaya koyabilmesini kapsıyor. En basit haliyle de insan tarafından gerçekleştirildiğinde zekâ olarak adlandırılan faaliyetlerin, makine tarafından yapılması olarak tanımlanıyor. Böylelikle, sanayiden eğitime, muhasebeden hukuka, tıptan gündelik işlere kadar pek çok alanda yapay zekânın kullanılmasıyla insanın iş yükünün azaltılması amaçlanıyor.

Karar verme konusu sadece konuşma ya da cevap verme olarak düşünülmemelidir. Bunun bir örneği Boston Dynamics‘in daha önce yapmış olduğu parkur robotlarıdır. Bu robotlar sahip oldukları yazılım sayesinde karşılarına çıkan engelleri tanıyabilmekte ve bu engele takılmamak için ne yapılması gerektiğine karar verebilmektedir.

Yapay zekanın günlük hayatta en sık karşımıza çıkan örneklerinden biri de Siri‘dir. Siri bir sanal asistan olup asıl amacı sohbet etmek değil belirli istekleri yerine getirmektir. Android tarafında da Google Asistan ya da Bixy uygulaması, Microsoft Cortana, Amazon Alexa, Lyra, Robin, Dragon Mobile Assistant, Smart Voice Assistant vs gibi öğrenme temelli yapay zeka uygulamaları halen günlük yaşamda sıkça kullanılıyor.

Yapay Zekanın Amacı

Yapay zekanın genel amacı, insan hayatını kolaylaştırmak, insan hayatındaki toplam kaliteyi arttırmak, endüstride kaliteyi ve verimliliği arttırmak ve iş kazaları riskini en aza indirgemek , özellikle tehlikeli işlerde robotları kullanmak, eğitim alanında strateji geliştirme (teorem ispatlama, satranç, dama, oyunlar…) ve problem çözme (muhakeme) yeteneği kazandırmaktır. Bu genel amaç doğrultusunda Yapay Zekanın amaçlarını üç ana başlıkta ele alabiliriz.

a) Bilimsel amaç: Yapay Zekanın bilimsel amacı zekânın esaslarını) ve biyolojik sistemlerin fonksiyonlarını anlamaktır. Örneğin, beyin nasıl çalışır, limitler ve sınırlar nedir, hangi işler mümkündür, hangi işler mümkün değildir, bir işi düzenlemek için optimal (en uygun) yol nedir gibi sorulara cevap aramaktır.

b) Eğitim amacı: Bireyin öğrenme ve anlama kabiliyetini arttırmak, muhakeme yeteneği kazandırmak, strateji geliştirme kabiliyeti kazandırmak, araştırma geliştirme yapabilecek, teknolojik gelişmelere ayak uydurabilecek ve bilgilerini bu yönde güncelleştirebilecek duruma getirmek, bu amaçla simülasyonlar yazılımlar ile desteklenen müfredatın teknolojik gelişmelere göre güncelleştirildiği ve eğiticilerin-öğreticilerin buna uyum sağlayacak şekilde kurslar, oryantasyon programları ve seminerlerle desteklenmesidir.

c) Mühendislik amaç: Gerçek ortamda zeki olarak hareket edebilen zeki makineler (programlar, özerk robotlar…) tasarlamaktır. Genelde Yapay Zeka konuyla mühendislik açısından ilgilenir.

Sağlıkta Yapay Zeka

Yapay zekâ hayatımızın her alanında olduğu gibi sağlıkta da devrim yaratıyor. Dünya genelindeki sağlık hizmetleri de bu değişimden önemli derecede etkileniyor. Makine öğrenimi ve yapay zekâ, doktorları, hastaneleri ve sağlıkla bağlantılı tüm diğer alanları etkiliyor.

Yapay zekanın en başarılı olduğu alan sağlık oldu; fakat yine aynı sorun var. Bu uygulamalar gerçekten yapay zeka uygulaması mı otomasyon mu? Bu soru daha da önem kazanıyor, çünkü sağlıkta yapay zeka daha çok tedavide değil tanı koymada kullanılıyor.

Araştırmada aşağıdaki bulgular ön plana çıkıyor:

  • Yapay zekâ ve robot kullanma isteği giderek artıyor, bu artışta temel etken sağlık hizmetlerinden daha kolay faydalanma.
  • Teşhis ve tedavinin hızı ve doğruluğu da yapay zekâ ve robotbilime olan istekliliği artıran önemli bir faktör.
  • Daha fazla kullanım ve kabullenme için teknolojiye güven kritik önem taşıyor; ancak ‘insan ilişkileri’ sağlık sektörü deneyiminin kilit bileşeni olmaya devam ediyor.

Yapay Zekanın Etkileri, Tehlikeleri

Daha Az Gizlilik

Bugün dünyadaki tüm dijital verilerin yüzde 90’ı sadece son iki yılda oluşturuldu. Yapay zekâ şirketleri de, bu sistemlerin düzgün çalışmasına izin vermek için önemli miktarda veriye ihtiyaç duyuyor. Bu konuda çalışan şirketler verilerimiz söz konusu olduğunda giderek daha fazla açgözlü bir hâl almış durumdalar. Şirketlerin internette bıraktığımız veriler sayesinde profilimizi her zamankinden daha büyük bir hassasiyetle oluşturması ve bunun siyasi amaçlar için kullanılması konusunda ise hepimizin eli kolu bağlı. Neyse ki internette ardımızda bıraktığımız verileri kimin eline geçirdiği veya hangi amaçlarla kullanıldığına dair farkındalığımız giderek artıyor.

Sahte Görüntüler Oluşturmak

Deepfake Tom Cruise Bitcoin
Tom Cruise deepfake teknolojisi kullanarak Bitcoin sunumu yaptı. Başta birçok kişiye eğlenceli gelse de teknolojinin geldiği bu nokta insanları endişelendirdi.

Yapay zekâ sistemleriyle ilgili en korkutucu gelişmelerden biri de DeepFake adıyla anılan teknoloji. DeepFake gelişmiş bir algoritma kullanarak internette çok sayıda fotoğrafı bulunan ünlü isimlerin yüzlerini farklı videolardaki kişilerin yüzlerine entegre edebiliyor.

Aslında basit bir eğlence aracı gibi görünen bu durum, ileride istenilen kişiyi istenilen ortamda gösterip yaşamını alt-üst edecek düzeyde sonuçlarla karşılaşılmasına neden olabilecek.

Üstelik bunu o kadar başarılı yapıyor ki videodaki kişinin gerçekten kim olduğunu ayırt etmeniz kimi zaman imkânsız hale geliyor. Bu teknoloji çok hızlı gelişiyor ve sahte videolarla insanları kolayca manipüle etmek için kullanılabileceği gibi özel hayatlarımız gibi diğer birçok alanda insanların başını ağrıtabilir.

Otonom Silah Tehlikesi

Elon Musk, geçen sene Birleşmiş Milletler’i yapay zekâ tarafından kontrol edilebilecek otonom silahların yaratacağı tehlikeler konusunda uyardı ve 115 diğer uzman da otonom savaş tehdidine dikkat çekti. Teknolojinin giderek daha kolay, ucuz ve kullanıcı dostu hâle geldiğini düşünürsek, herkes tarafından ulaşılabilir olan otonom silahlar gerçekten de tehdit oluşturabilir.

Örneğin, sadece iyi kalite bir kameraya sahip bir drone bile uygun yapay zekâ yazılımı ile otonom olarak uçabilecek hâle getirilebilir. Yüklenecek yüz tanıma teknolojisi ise, drone kamerasının belirli bir kişiyi saptamasına ve drone’un o kişiyi takip etmesine olanak tanıyabilir. Peki silahlı bir drone neler yapabilir?

Yaşamsal Tehlikeler

Yapay zekanın tehlikeli hale gelmemesi için bilim insanlarının ve mühendislerin önlemler alması da gerekecek. Bu da bize Asimov’un kurallarını hatırlatıyor. Ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov robotların şu belli kurallar dahilinde çalışması gerektiğini belirtiyor;

  1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
  2. Robotlar, Birinci Kanun’la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
  3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun’la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

Ayrımcılık ve Önyargı

Yapay zekânın bir bilgisayar sistemine bağlı diye tarafsız olacağını sakın düşünmeyin. Yapay zekâ algoritmaları önyargılı veriler içeren kümelerle beslenebilir ve bu durum yapay zekâyı geliştiren kişi ya da kurumun sahip olduğu önyargıları sistemin mantıksal olarak onaylamasına neden olabilir. Bugün bile, etnik azınlıkları beyaz nüfustan daha fazla dezavantajlı duruma getiren birçok yapay zekâ örneği bulunuyor. İnsanlar ise yapay zekânın, algoritmasının elde ettiği verilere göre sonuca nasıl ulaştığını bilmeden bu sonuçları kabul etme eğilimi gösterebilir ve asıl tehlike de burada yatıyor.

Sahte Haberler

Sahte içerik oluşturmak üzere tasarlanmış yapay zekâ sistemleri, şirketler ve hükümetler tarafından manipülasyon için kullanılabilir. Bunun için hazırlanmış bir algoritma, son derece hızlı ve geniş bir ölçekte sahte içerik üretilebilir. Bu da toplumsal ölçekte insanların fikirlerinin etkilenmesine neden olabilir.

Bunların ne kadar zeka gerektirdiği tartışmalı; çünkü temel nokta, örüntü (pattern) tanıma. Fakat bunun için ne ölçüde zeka gerektiği de fikir birliğine varılmış bir konu değil.

Tüm bunlar ilk duyulduğunda şaşırtıyor ve kafa karıştırıyor olsa da aslen çok gelişmiş ve günden güne gelişim hızını artıran bir teknolojinin küçücük bir parçası…

Öğrenebilen yapay zekâ kaçınılmaz bir şekilde teknolojinin, toplumun, ekonominin, hatta siyasetin ve hukukun tüm alanlarına nüfuz etmiş durumda. Telefonlarımıza, arabalarımıza, fabrikalarımıza ve savunma sanayii sistemlerine kadar. Zaman içerisinde bu yeni teknolojiler dünyanın ekonomik ve askeri güç dengesini dönüştürecek. Yani, her kim yapay zekada lider ise dünyayı o yönetecek.

Yine de direnme ve alternatif üretme yolları hep açık olacak… Orantısız doğal zekalarımızla bir kez daha direniyor olacağız… Direniş hayatın değişmezi olmayı sürdüreceğinden, her şeye karşın iyimser olmaya devam edeceğiz…

Geo-Mat

Teknik ve sayısal alanlarda ilgi duyduğu konularla ilgili içerik üretip, ürettiklerini paylaşmayı seven blog yazarı...

İlgili içerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu